Annem ve babam beni yoğun istek üzerine tekrar harikalar diyarına götürmüşlerdi. ama hava da pek sıcak değildi. oyüzden beni öyle bir sarıp sarmaladılar ki...Nefes bile alamıyordum. bir de annemin güneş gözlüğünü kapmıştım ki fiyakam tamdı...harikalar diyarındaki tüm harika kızları kesiyordum ama farkında bile değillerdi :) Bu sefer çalışan bir tren bulduk ve bindik. Hatta aile boyu bindik bütün harikalar diyarını şöyle bir gezdik. Trene binince Yusuf ağladı. Bebiş olduğundan korktu herhalde ama ben tüm cesaretimi ortaya koydum ve hiç ağlamadım. Bundan dolayı ayrıca bir tebrik almadığım için de çok şaşırdım. Yusufa örnek bir abi olduğum için kendi kendime gurur duydum..Eee ne yapalım takdir gelmeyince kendi kendimizi teselli edeceğiz artık. Yusuf da benim gibi meraklı olacak zannımca...Strollerında hiç oturmuyordu babasının kucağında etrafa bakmak ona daha keyifli geliyordu. Biz de fırsat bu fırsat şöyle erkek erkeğe bir fotoğraf çektirdik ve akabinde kuşları kovalamaya devam ettik.
Salıncak kafede arkadaşlarla oturduk Yusuf İsmail sohbete genel olarak uyuyarak katıldı ama olsun gene de varlığı bile yeterdi. Kendisi henüz bebiş ama büyüyünce onla ne toplar oynayacağız kim bilir... Salıncak kafede gerçekten oturma yerlerini salıncak şeklinde yapmışlar. arada bir sallanıyorsun falan filan...Oradaki tüm garsonlarla da arkadaş oldum hatta onlara yardım bile ettim. masadaki çöpleri götürdüm çöp tenekesine attım. hiç üşenmedim her seferinde kalktım gittim..Ümmühan teyze de ebrulu kek yapmıştı onu da çok sevdim ve bol bol kek yedim
Kuzucuk tatlılar tatlısı..anne ve baba birazdan seni bırakıp kendileri için bir şey yapacaklar ve bir gösteriye gidecekler o yüzden sana yaptığım sevimlilikleri sakın yağcılık olarak değerlendirme çünkü seni götürebileceğimiz bir yer olmamasından dolayı götürmüyoruz...bugün 7 mart ve bu tarihi bir kenera yaz...tamam mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder