26 Nisan 2011 Salı

Annanenin Deyimiyle KereMİNİ

Kerem 3 kelimeli cümleler kurmaya başladı. Geçen gün sabah kalktığında "anne petmezli su nerde?" dedi. Sanırım oğluşuna pekmezli suyu o kadar abarttık ki onu hayatının bir parçası haline getirdi. Artık Kerem ve pekmezli suyu ayrılmaz ikili oldular. Zaten pekmezli suyu (veya pekmezli çayı) eline geçirdiğinde gözleri kayıyor adeta kendinden geçercesine suyunu içiyor. Elinden almaya çalıştığımızda tıpkı bir müptelanın tipik davranışlarıyla canla başla kaptırmıyor pekmezli suyunu kimseciklere..






Günbegün çeşitli söylemleri ve taklitleriyle çok sevimli bir çocuk oldu. Ancak hayat anne ve baba için çok yorucu va sabır gerektiren bir süreç haline dönüştü. Ama sevimliliği sayesinde uzun süre ona karşı kızgın olmak mümkün değil başını bir oyana bir buyana yatırıp gülümseyişini görünce ne kızgınlık kalıyor ne de başka bir şey...




Bizim tıfıl, düddürü bacak daha 2 yaşına girmeden taklit etme konusunda bayağ bir yetenekli olmaya başladı.



İnsanların tipik davranışlarını cımbızla çekip özellikle onları taklit etmesi de ayrıca ilginç.


Babamın yemek yerken ayağını sandelyeye uzatması ve ağzını şapırdata şapırdata yemesi Keremin kamerasına takıldı.



O da ayağını mama sandelyesinin yanına doğru uzatıp, ağzını şıpır şıpır etmeye başlıyor bir yandan da "Adil Adil " diye dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor. Sanki Adil onun arkadaşı. O yüzden ismiyle hitap ediyor.

Hiç yorum yok: