25 Şubat 2011 Cuma
Toprağam (Yozgat) buram buram Anadolu...
24 Şubat 2011 Perşembe
Özlem Abla'nın Kına Gecesi
Hüptirik Kerem!
Hüp hüpçü oğlum benim..hüp hüpü ilk defa keşfetmişti. "Üflediğimde açılan sonra geri kapanan bir şey...Allah Allaha nasıl olur ya!!! "
Oğluşu ben senin keşiflerini severim. Küçük dünyandan yaptığın büyük bakışlarını, kurduğun sevimli bağlantılarını, o gülücüklerini yerim. Bilsen seni ne çok seviyorum...Ama biliyorsun anlıyorsun...Sevgimiz baki, yaşantımız huzurlu olsun minik kelebeğim benim....
23 Şubat 2011 Çarşamba
Kerem ve Ezgi Eskişehir'de...
Hızlı tren hakkaten hızlıydı... 3 saatlik yolu 1 saatte gidebildiğine göre....
Önce Eskişehirin yeni yapılarından olan parkına gittik bu parkta istediğin herşeyi bulabiliyorsun kendi çapıda denizi kumsalı bile var...harbiii...İnanmayacaksınız ama şezlonglarıyla şemsiyeleriyle plajcık bile yapmışlar. Parka gelince Kerem uyuduğu için bu kısmı pek görme fırsatı yakalayamadı ama olsun oğluşu...daha bir sürü yere gideceğiz değil mi? Parkın keyfini Ezgi ata binerek çok güzel çıkardı maşallah attan da hiç korkmadı ve başarılı turlar attı. Aferin ona...
Eskişehir turumuz boyunca Ezgi ile Kerem hep el ele göz gözeydiler. bizim oğlan arada sıkılıp elini çekiyordu lakin Ezgiş Kerem'i o kadar seviyordu ki hayatta oğluşunun elini bırakmıyordu. zorlada olsa Kerem'in elini kavrıyordu :)
Tabi Eskişehire gitmişken çiğ böreğimizi yeyip vapur turumuzu atmasak olmazdı biz de yaptık. Çiğ börek dedikleri bizim bişiymiş ama olsun gene de güzeldi sıcak sıcak yemek.
Öğleden sonra güneş gidip hava soğumaya başlayınca Kerem'i üşüteceğiz diye korkmuştuk ama anladığım kadarıyla hastalık soğuktan pek gelmiyor...Çok şükür Kerem'i hasta etmeden karaya yani Ankara'ya ulaştık.
22 Şubat 2011 Salı
Ezginin Doğumgünü (5Yaş)
Harikalar Diyarında Harika Bir Gün...
Kerem Eymir Gölünde
hayatının bu stresli günlerine çok iyi geldi açıldı..Eeeee ne de olsa her gün iş güç trafik filan derken bayağ strese giriyor oğluşu...çok haklı arada böyle kendini deşarj edecek yerlere atması lazım...Kuzucuk anne ile baba zaten bu işler için yaratlımış sen iste yeter hemen gideriz.
Kerem'in babasının kucağında böyle serpil sepelek yattığına bakmayın o şu anda karşı iskeledeki köpeği mercek altına aldı...gözlerini ondan ayırmıyor. Yoksa seni böyle tutabilmek mümkün mü?
"Ya baba çekil şurdan ya... bir köpeği izlettirmediniz bana.. habire poz verip duruyorsunuz"
"şurda bir keyfim var onu da harcadınız alacağınız olsun"
Kuğulu Park Keyfi...
çok şey demek... o dışarı insanı... bu konuda kime çekmiş çok belli :) Annesi gibi dışarda olmayı seviyor ve daha huzurlu oluyor. bizde soğuk sıcak demiyoruz onu bol bol dışarı çıkarmaya çalışıyoruz. Evimizin yakınlarında bir yer olan kuğulu park da o anlamda çok tercih ettiğimiz yerlerden biri. bazen çok kalabalık oluyor ve sigara içenlerden rahatsız oluyoruz ama elimizdekiyle yetinmek zorunda kaldığmızdan sesimizi çıkaramıyoruz...
Kerem ve ben kendimizi acındırmak suretiyle komşu ekmek atanlardan alabildiğimiz ekmeklerle ördekleri beslerken çok mutlu olduk. tam ağızlarına isabet ettiremedik ekmekleri ama olsun onlar er yada geç bulurlar diye umut ediyoruz. Oğluşu ekmeği isabet ettiremedi ama annesi ondan daha yetenekli çıktı ve muzu oğluşunun ağzına isabet ettirebildi. Tebrikler anneye gelsin :)
Havaların nispeten ısınmasını ve kuğulu parkdaki turlarımızı özledik. Oğluşu şu mart ayını da atlatırsak ondan sonrası rahat inşallah...
21 Şubat 2011 Pazartesi
Oglusum kusları seviyor
ve köpekleri de çok seviyor. Özellikle kedi konusunda radar gibi çok uzaklarda bile olsa onu görüyor ve dikizlemeye başlıyor. Tabi annesi de bu fırsatları değerlendirip ağzına bir şeyler tepelemeye çalışıyor. Kuzunun annesi de çok fırsatçı bir insan yahu...Dikkatini dağıtıp dağıtıp yemek yedirmeye çalışıyor. Ama oğlum başka türlü yemiyorsun ki ben ne yapayım?